">
" />
TR EN

KALP KRİZİ

Paylaş

Kalp tüm vücuda kan gönderen adaleden oluşan bir pompadır. Kalbin kendi adalesine kan taşıyan üç adet atardamar (koroner damar) bulunur. Bu koroner damarlardan biri ani olarak tıkanarak bu damarın beslediği bölgeye kan gidemez ve kalp adalesi canlılığını yitirir. Bu duruma kalp krizi (akut miyokard infarktüsü) denir. Bu hastalarda ilk şikayet göğüs ön kemiğinin (iman tahtasının) altında geniş bir alanda şiddetli bir ağrı, baskı, sıkışma, tazyik ya da nefes darlığı şeklinde ortaya çıkar. Ağrı sol omuza, sol kol ya da her iki kola yayılabilir ya da buralarda güçsüzlük hissedilebilinir. Bu şikayetler 30 dakikadan daha az sürer ya da dil altı (nitratlar) ile geçerse bu "kalp krizi tehdidi"dir. Eğer 30 dakikadan uzun sürer ve dil altı ile geçmezse bu "kalp krizi"dir. Her iki durum da hayati tehlike taşır.

Kalp krizi geçirmekte olan bir hasta asla hareket ettirilmemelidir. Böyle bir hasta görüldüğünde yatarken nefes almakta zorluk çekmiyorsa rahat bir şekilde yatırılmalı, kravat vb. boynu sıkan giysiler hemen çıkarılmalı, varsa 1 tablet aspirin yutturulmadan çiğnetilmelidir. Bu sırada şikayetleri geçirmek için masaj, egzersiz gibi gereksiz hatta zararlı uygulamalar yapılmamalıdır. Vakit kaybetmeden kendi imkanları ile ya da ideal olarak 112 aranarak doktor nezaretinde ambulansla en yakın sağlık kuruluşuna ulaştırılmalıdır.
Kalp krizi geçiren bir hasta için şikayetler başladıktan sonraki ilk 2 saat altın sonraki 4 saat gümüş saatlerdir. Şikayetler başladıktan yaklaşık 6 saat sonra tıkanan koroner damarın normalde beslediği bölgede tüm kalp adalesi ölür ve neredeyse kurtarılacak birşey kalmaz.Hastaneye ne kadar erken başvurulursa o kadar çabuk müdahale edilir ve hasta o kadar fayda görür. Kalp krizi geçirmekte olan hastalar hastanelerin "koroner yoğun bakım ünitelerine" yatırılarak pıhtı eritici ilaçlar ya da imkanı olan merkezlerde uygun hastalara balon (anjiyoplasti)-stent uygulaması ile tıkalı koroner damarlar açılarak tehlike altındaki kalp adalesi kurtarılmaya çalışılır.
Kalp krizi ölüm tehlikesi olan bir hastalıktır. Ölüm nedeni genellikle ölümcül ritm bozukluklarıdır. Koroner yoğun bakım ünitelerinde sürekli ve yakın takip ile bu tür durumlar anında tespit edilerek ilaç ya da genellikle elektrikli şok uygulaması ile düzeltilir.Eğer göğüs ağrısıyla birlikte şuuru bulanıklaşan ya da kaybolan hasta görüldüğünde ilk iş olarak neresi olursa olsun hemen sırt üstü yatırılarak nefes alıp almadığına ve boyun (şahdamarı), el bileği ya da kasıktan nabıza bakılır.
Nefes almıyor, nabız atmıyorsa iman tahtasının üstüne yumruk halindeki elin serçe parmağı tarafındaki yumuşak kısmı ile bir kez kuvvetli, sert bir yumruk indirilir. Bu işlemden sonra nabız hissedilmeye başlanırsa hemen hastaneye ulaştırılır. Eğer nabız hissedilmiyor, nefes almıyor ve şuur yoksa kalp masajı eğitimi almış kişilerce iman tahtası üzerine dakikada 80-90 kez bastırılarak kalp masajı ve dakikada 20-30 kez ağızdan ağıza solunum (hayat öpücüğü) yaptırılarak ambulans gelmesi beklenir.

Kendisine yardım edebilecek insanlarda uzakta yalnız başına iken kalp krizi geçiren bir kişi kalp atışlarında bozukluk ve baygınlık hissediyorsa bu ölümcül ritm bozukluğuna bağlı olabilir ve 5-10 saniyede şuurunu kaybeder. Bu durumdaki kişiler devamlı ve şiddetle öksürerek, şuurlarını tamamen kaybetmeden yardım alabilecekleri kişilere ulaşabilirler. Kendi kendilerine yardım edebilmeyi sağlayan bu uygulama her öksürükten önce derin bir nefes alma ve sanki göğüs derinliğinden balgam çıkarmak istercesine derin ve uzun bir öksürük şeklinde olmalıdır.Derin nefes alma ve öksürük yardım gelene ya da kalp normal ritme dönene kadar durmaksızın, her iki saniyede bir olacak şekilde devam etmelidir. Derin nefes alma akciğerlere oksijen ulaştırırken, öksürük hareketi kalbi sıkıştırarak kan dolaşımını sürdürür. Kalp üzerindeki sıkıştırma hareketi aynı zamanda kalbin normal ritmine dönmesine de yardımcı olur ve bu şekilde kalp krizi geçirmekte olan kişi kendisini hastaneye ulaştırabilir.