TR EN

AORT KOARKTASYONU

Paylaş

Aort damarı sol karıncıktan çıkan ve vücuttaki temiz kanı tüm vücuda dağıtan ana damardır. Bu damarda kapak seviyesinin üzerinde doğumsal olarak bir daralma ortaya çıkması, “aort koarktasyonu” olarak adlandırılır. Darlık, genellikle baş ve kola giden damarlar ayrıldıktan sonra, aortun aşağıya doğru döndüğü kısımda duktusun olduğu bölgeye yakın ligamentum arteriosum adı verilen bölgededir.Aort damarında kapak seviyesinin üzerinde bir daralma ortaya çıktığında, aort kapak darlığında olduğu gibi sol karıncığın ard yükü artar ve sol karıncık daha fazla çalışarak kas kütlesini artırır. Daralma fark edilmez ve basınç yüklenmesi devam ettiği sürece sol karıncıkta yetersizlik ortaya çıkabilir. Ancak aort koarktasyonunda bulgu ve belirti veren esas hadise, darlık nedeniyle daralmanın bulunduğu yerden karıncığa kadar olan kısımda yani beyine ve kollara giden damarlarda belirgin şekilde kan basıncında artış ortaya çıkmasıdır. Darlık sonrası bölümde ise özellikle bacaklara giden damarlarda kan basıncı azalmıştır. Buna bağlı olarak kollarda gelişme ve güç normalken, bacaklarda gelişme geriliği ve güçsüzlük görülebilir. Darlık herhangi bir şikâyet yaratmayabilir. Tesadüfen muayenede sırtta üfürüm duyulması veya tansiyon yükselmesi ile de ortaya çıkabilir. Normal bir kişide bacak damarlarından ölçülen kan basıncı kollardan ölçülen kan basıncından daha fazla iken aort koarktasyonu olan bir kişide tam tersi olarak kollardan ölçülen kan basıncı bacaklardan ölçülen kan basıncından yüksek olur. Kişide tansiyon yüksekliğine bağlı olarak sık burun kanamaları ve baş ağrıları görülebilir.

Hastalığın preduktal, duktal ve postduktal olmak üzere üç tipi mevcuttur. Preduktal tipte darlık, duktus arteriyozus denilen ön sol akciğer atardamarı ile aort arasındaki bağlantının kalıntısı olan ligamentum arteriyozum bölgesinde, duktal tipte ise tam duktus arteriyozusun giriş yerinde, post duktal tipte ise duktus sonrasındadır. Hastalıkla ilişkili olarak, çift yaprakçıklı (biküspid) aorta, valvuler veya subvalvuler aort darlığı, vsd, pda, mitral kapağın doğumsal kusurları gibi diğer kalp bozuklukları bir arada bulunabilir.

Aort koarktasyonu olan erişkin bir hastada beyin damarlarında anevrizma, göz bozuklukları, hemanjiyomlar ve hipospadias denilen idrar kanalı (üretra) penisin alt yüzünde ve daha geride sonlanması durumu veya polikistik böbrek hastalığı mevcut olabilir.

NASIL TANI KONULUYOR?
Sıklıkla fizik muayene de sırtta üfürüm saptanması veya kol ve bacaklarda tansiyon farkı belirlenmesi ile şüphelenilen hastalığın tanısında günümüzde ekokardiyografi olarak adlandırılan oldukça gelişmiş ultrason cihazları ile erişkin dönemde tanı rahatlıkla konulabilmektedir. Ancak koarktasyonun tanısını koymada ve yerini belirlemede en iyi yöntem, anmjiyografi laboratuarında aortaya kontrast madde verilerek yapılan aort anjiyografi veya aortografi yöntemidir. Bilgisayarlı tomografi ve Manyetik Rezonans Görüntülemede oldukça iyi sonuçlar verse de aortografi ile koarktasyonun yeri, tipi, uzunluğu kolaylıkla belirlenir. Ayrıca kateter laboratuarında darlık olan yerin önünde ve arkasında basınç farkının ölçümü yapılarak tedavi stratejisi belirlenmektedir. Kliniğimizde aort koarktasyonu şüphesi olan tüm hastalara, ekokardiyografi tetkiki yapılmakta, tanı kesinliği tomografi ile desteklenmekte, tanı kesinleştikten sonrada özellikle tedavi stratejisini belirlemede aortografi ve darlık olan yerin ön ve arkasında basınç ölçümü tetkikleri yapılmaktadır.

Kapalı yöntem nasıl uygulanır?